Pink Floyd – High Hopes
Dağılan bir efsanenin son albümünün son şarkısı, ve benim yıllar sonra ilk çevirim.
Gençken yaşadığımız yerin ufkunun ötesinde
Cazibeler ve mucizeler dünyasında
Düşüncelerimiz sürekli ve sınırsızca yoldan ayrılıyordu
Ayrılık çanı çalmaya başlamıştı
Long Road boyunca ve Causeway’in altında
Cut civarında hâlâ buluşuyorlar mı acaba?
Yırtık pırtık bir şerit vardı ayak izlerimizi izleyen
Zaman hayallerimizi alıp götürmeden önce koşuyorduk
Bizi toprağa gömmek isteyen sayısız küçük yaratığı arkamızda bırakıyorduk
Çimler daha yeşildi
Işık daha parlaktı
Dostlarla çevriliydik
Mucize gecelerinde
Arkamızda parlayan köprülerin korlarının ötesine bakarken
Öteki yakanın nasıl da yeşil olduğu gözümüze takılıyordu
İleri adım atılmıştı ama uyurgezer gibi geri yürüyorduk
İçimizdeki gelgitlerin etkisiyle
Açılmamış bir bayrağın bulunduğu yükseklerde
Hayalini kurduğumuz o dünyanın baş döndürücü yüksekliklerine ulaştık
Sırtımızda sonsuza dek arzu ve tutku
Hâlâ tatmin olmamış bir açlık var
Yorgun gözlerimiz hâlâ ufukta dolaşmakta
Bu yoldan defalarca geçmiş olmamıza rağmen
Çimler daha yeşildi
Işık daha parlaktı
Tadı daha tatlıydı
Mucize gecelerinde
Dostlarla çevriliydik
Şafağın sisi parlıyordu
Sular akıyordu
Sonsuz nehirden
Sonsuza dek…
Çeviri: Selim Şumlu
Çok başarılı bir çeviri iş olmuş, kelime değil ifade tercüme edilmiş. Tebrikler!
Teşekkürler Selim Şumlu harika bir çeviri ..