Sentenced – Grave Sweet Grave
Rüyalarımızı çalan şafağa her gün lanet okusak da, gün gelir, ne çalınacak bir rüya kalır ne de görebileceğimiz bir şafak. Tabuttaki sonsuz geceyi aydınlatacak yıldızlar da yoktur.
Rüyalarımızı çalan şafağa her gün lanet okusak da, gün gelir, ne çalınacak bir rüya kalır ne de görebileceğimiz bir şafak. Tabuttaki sonsuz geceyi aydınlatacak yıldızlar da yoktur.
Dönüş yok bu bitmek bilmeyen yolumdan
Yılankavi ve kapkara uzanıyor gözlerimin önünde
Cehenneme götürecek ve geri getirecek beni bir kez daha
Bir göze girip bir gözden düşerken, bir tek bu var beni bekleyen
Hatırlar mısın o eski güzel 1980’leri?
Hiçbir şeyin şimdiki gibi karmaşık olmadığı günleri?
O zamana dönebilsem keşke
Ve her şey eskisi gibi olabilse
Keşke çok önceden doğmuş olsaydım
Kardeşim beni köşeye kıstıramazdı
Kardeşlerimin en şanslısıyım ben
Güneşin olmadığı bu yerde canlı kaldım
Davul tekniğine standart davul kitleri dayanamadığı için paslanmaz çelikten üretilen Kıyamet Davulları adlı özel davul kitiyle yıllarca Manowar’da dinleme şansını bulduğumuz Scott Colombus’u 4 Nisan’da kaybettik. Metal Kardeşleri olarak kendisini sevgiyle anacağız.
Tüm zamanların en iyi rock şarkılarından biri olarak kabul edilen ve 1966’da yayımlandığnda pek çok ülkede bir numaraya oturan “Paint It, Black”, adeta bir adamın hayata gözlerini yuman sevgilisinin ardından yaktığı rock ağıdı.
İlk olarak Adrian Smith tarafından “On the Wings of Eagles” adıyla bir balad olarak yazılan şarkı, ardından “Can I Play With Madness” adını alarak bir heavy metal parçasına dönüşüyor. İhtiyar bir kâhinin kristal küresinden geleceği öğrenmek isteyen bir genci konu alan şarkının klibi de hayli ilginç.
İrlanda’nın en başarılı söz yazarlarından Jimmy MacCarthy tarafından yazılan Ride On, 1984’te yine İrlanda’nın en büyük müzisyenlerinden Christy Moore’un albümünün çıkış şarkısı oluyor ve kısa sürede hite dönüşüyor. İlerleyen yıllarda pek çok grup ve şarkıcı tarafından yeniden yorumlanan Ride On’un gerçekte neyi anlattığıysa yıllar boyunca tartışma konusu olarak kalıyor. Yıllar sonra, MacCarthy, yazdığı kitapta şarkıyı şöyle açıklıyor: “Bu, saf bir ayrılık şarkısı. Âşıkların ayrılışı, göçmenlerin yurdundan ve dostlarından ayrılışı, hastalık veya kaza sebebiyle sevdiğimiz birinin aramızdan ayrılışı.”