Trans-Siberian Orchestra – Beethoven’s Last Night
1827 baharında Viyana şehri, uzun mu uzun tarihinde gördüğü en büyük fırtınayı yaşamaktaydı. Büyük ve dağınık bir odada Ludwig van Beethoven, piyanosunun üstüne kapanmış, piyanonun üzerinde de henüz bitirdiği Onuncu Senfoni yer almaktaydı. Son ve -emindi ki- en büyük eseriydi.
Beethoven’ın Son Gecesi
Karakterler
LUDWIG VAN BEETHOVEN – Hayatının son gecesini yaşayan maestro.
KADER – Kader perisi. Genç ve güzel bir kadın.
SİLLE – Kader’in kambur ve cüce oğlu (kaderin sillesi). Hınzır ama zararsız.
MEFİSTO – Şeytanın ta kendisi. Cazibeli ve yetenekli bir kötü.
GENÇ BEETHOVEN – Bestecinin gençliğindeki hali.
MOZART – WOLFGANG AMADEUS’un ta kendisi.
THERESA – Efsanevi “ölümsüz sevgili”. Bestecinin hayatının aşkı.
KÜÇÜK KIZ – Altı yaşlarında bir yetim.
İLHAM PERİLERİ – Sanatsal esin sesleri.
İllustrasyonlar: Greg Hildebrandt
İÇİNDEKİLER
- Overture / Uvertür
- Midnight / Gece Yarısı
- Fate / Kader
- What Good This Deafness / Ne İşe Yarar Bu Sağırlık
- Mephistopheles / Mefisto
- What Is Eternal / Sonsuz Nedir
- The Moment / An
- Vienna / Viyana
- Mozart
- The Dreams of Candlelight / Mum Işığı Hayalleri
- Requiem (The Fifth) / Ağıt (Beşinci)
- I’ll Keep Your Secrets / Sırlarını Saklarım
- Dark / Karanlık
- Für Elise
- After The Fall / Çöküşten Sonra
- A Last Illusion / Son Bir Görüntü
- This Is Who You Are / İşte Sen Busun
- Beethoven
- Mephistopheles’ Return / Mefisto’nun Dönüşü
- Misery / Istırap
- Who Is This Child / Kim Bu Çocuk
- A Final Dream / Son Bir Rüya
1. Overture
Uvertür
1827 baharında Viyana şehri, uzun mu uzun tarihinde gördüğü en büyük fırtınayı yaşamaktaydı. Büyük ve dağınık bir odada Ludwig van Beethoven, piyanosunun üstüne kapanmış, piyanonun üzerinde de henüz bitirdiği Onuncu Senfoni yer almaktaydı. Son ve -emindi ki- en büyük eseriydi.
Ra ile İsis
Sfenks’i kumdan çıkardığından beri
Ve Apollo Atena’yı rüyasında gördüğünden
Ve insanlar anlamaya başladığından beri
Karanlık karanlığın üstüne kapanınca
Gecenin erinçsiz gelgitlerinde
Ve şimşekler gölgeleri yükseltip de
Onlara bir anlığına hayat verdiğinde
Derler ki büyük düşünürler
Bu tek bir şeye işaret eder:
Yıldızların dokunduğu bir hayat
Artık vaktinin sonuna gelmekte
Ve o karanlıkta bir yerde
O büyük fırtınanın yüreğinde
Dünya, tanrıların doğurduğu bir ruhu
Geri vermekte
Ve öyle bir fırtınaydı ki bu
Böylesi zor görülür ömür boyu
Artık gölgelerin doldurduğu bir odada
Büyük Beethoven
Son gecesini yaşamakta
Gölgelerden çıkıp gelen güzel peri Kader ve çarpık cüce oğlu Sille, Beethoven’ın zaten şüphelenmekte olduğu gerçeği haber verir: Bu gece, dünyadaki son gecesi olacaktır. Kader ve Sille’ye, Beethoven’ın geçmişinden çeşitli peri ve hayaletler eşlik etmektedir.
2. Midnight
Gece Yarısı
[Sille]
Nasıl da oturuyor karanlıkta tek başına
Son saatlerinin akıp gidişini izliyor
Duvardaki umursamaz saat
Zamanı sürdürüp götürüyor
Karanlıkta konuşmaya ne hacet
Tüm sözlerin anlamları çoktandır yitik
Yine de kulağına fısıldadıklarında
Anlamaya çalışıyor bir şeyleri
Gecenin içinde gördüklerimi
Kalbinde hissettiklerimi
Tüm hayallerini, tüm yalanlarını
Ayırt edebiliyor musun?
Saatin kollarına bak
İzliyor musun dönüşlerini?
Mumun giderek azalmakta
İzliyorduk biz yanışını
Burada uyanık halde yatacak mısın
Gölgeler seni seyrederken?
Ağlasınlar mı senin için?
Kollarında mı uyusan acaba?
Gölgeler her şeyi görür
Ve onlar pek nadir unutur
Gördüğün her rüyayı
Yaşadığın her pişmanlığı
3. Fate
Kader
[Hayaletler ve periler]
İnanç ve iman
Ve inziva
Dikilirken yalnız başına
Hayallerinle birlikte karanlıkta
Hiç bilmeden neyin gerçek olduğunu
Görüştüğün gölgelerde
Hiç bilmeden neyin doğru olduğunu
Aradığın yanıtlarda
Hiç bilmeden, acaba…
Kader beni duyuyor mu?
Kader yanımda duruyor mu?
Kader, söyle bana
Bir şans daha olacak mı acaba?
Gel, al bizi
Zaman aldatır bizi
Kader duyar bizi
Gel gör ki iyi dinlemiyor bizi
Canlarımızdan akıp geçerken
Yazı tura atıyor
Bak nasıl dönüyor para
Bak nasıl düşüyor para
Umudu nasıl da dönüştürüyor umutsuzluğa
Bak nasıl dönüyor para
Bak nasıl düşüyor para
Sonra bir anda can veriyor
Gördüğümüz tüm rüyalara
Ve bir de bakmışız ki
Yaşıyoruz ne âlâ
İnan bana
Kader yanımda
Kader söylüyor bana
Var mı yok mu bir şans daha
Gel, al bizi
Zaman aldatır bizi
Hayatlarımızda bir an vardır ki
Kaderin sahiden umurumuzda olduğu
O an, şimdi
Çakan her şimşekle birlikte periler yaklaşmaktadır ve nihayetinde Beethoven varlıklarına katlanamaz hale gelir.
4. What Good This Deafness
Ne İşe Yarar Bu Sağırlık
[Beethoven]
Ne işe yarar bu sağırlık
Hayatım boyunca korktuysam?
Ne işe yarar bu sağırlık
Kafamda bunca ses varsa?
Ne işe yarar bu sağırlık
Bu gevezeliği duymam şartsa?
Bilirim ki görünürlerdi kör olsam da
[Sille]
Sahiden inanmak istedin mi söylediklerine?
Sahiden kalmak istedin mi burada bir başına?
Hayatın çürüyüp giderken
Günahların tartılırken
Mezar taşını kazırken
Kendi ellerinle
Sahiden istedin mi burada sessizce oturmayı?
Sanatından mıdır kara kara düşünmek?
Sanatsal imtiyazının uzantısı mı
Bu huysuz muhalefetin
Hayatın tüm zalimlerine karşı
Yüreğini ararken
Karanlıkta, bizimle tek başınayken?
Beethoven onu yalnız bırakmaları için perilere yalvarır ama Sille, gölgelerin yalnızca Beethoven’ın hayatının verdiği ışıkla var olduğunu ve ışık söndükçe aydınlığın son anlarına tutunmalarının doğal olduğunu anlatır. Saat gece yarısını vurunca Mefisto’nun belirmesiyle konuşmaları kesilir. Onun varlığı, tüm perilerin sessizce odanın köşelerine çekilmesine neden olur.
Mefisto, Beethoven’ın ruhunu almaya geldiğini söyler. Sonsuz bir lanetle karşı karşıya olan büyük besteci dehşete kapılır ve henüz vaktinin gelmiş olamayacağını, henüz Onuncu Senfoni’sini bitirmediğini söyler. Mefisto notalara bakar ve kendisinden beklenmeyecek bir cömertlikle Beethoven’a gerektiği kadar zaman verebileceğini söyler, ama karşılığında hangi kısımları eklemeyi veya değiştirmeyi planladığını söylemesini ister. Beethoven bunun bir şaheser olduğunu ve tek bir notasını bile değiştirmeyeceğini itiraf etmek zorunda kalır. Blöfü görülen Beethoven hayatının böyle sona ereceğine hâlâ inanamamaktadır. Mefisto hayatının böyle sona ereceğini onaylamakla kalmaz, yeryüzünden cehenneme gitmek üzere olan her insanın tepkisinin neredeyse aynı olduğunu söyler. Ama Beethoven’ın çok şanslı biri olduğunu ekler, çünkü zamanlarının sonuna gelen insanlara pek nadir sunulan bir şeyi maestroya teklif etmeye karar vermiştir: ikinci bir şans, en talihsiz ikilemlerden olası bir çıkış yolu.
5. Mephistopheles
Mefisto
[Mefisto]
Tüm hayatın boyunca
Reddetmiştin
Öleceğin bir vaktin
Geleceğini
Ama belliydi böyle bir şeyin olacağı
Neden şaşırmış gibi yapıyorsun öyleyse
Rehberin olmak için karşında belirdiğimde?
Neden peşime takılmaktan çekiniyorsun?
Bak, yükseliyor
İzle de hayret et
Seni çağırıyor
Dansa katılmaya
Seni tutuşunu hisset
Seni altına alışını
İkinci şansının tanrısıyım ben
Ve şimdi diyorsun ki hazır değilim
Ama işim çok, canını bağışlayamam
Yakarışlarını ölüm bile duymaz
Mezarlık önemli insanlarla dolu
Ölmemesi gereken ama sonunda ölen
O yüzden şimdi fısıldıyorum kulağına
Bak, yükseliyor
İzle de hayret et
Seni çağırıyor
Dansa katılmaya
Seni tutuşunu hisset
Seni altına alışını
İkinci şansının tanrısıyım ben
Domine
Domine
Domine
Domine
O domine
O domine
O domine
O domine
Ardından şeytan, besteciye bir teklifte bulunur. Beethoven tüm müziklerini Mefisto’ya verir ve onları insanlığın hafızasından silmesine izin verirse ruhunu Beethoven’a geri verecektir. Durum Beethoven’ı bunaltmıştır. Sonsuz lanet ve azaptan korkan besteci ruhunu geri almayı arzulamaktadır ama müziğini, hayatı boyunca yaptığı işleri kaybetme düşüncesi onu şüpheye düşürür.
Beethoven’ın kararsızlığını hisseden Mefisto, Beethoven’ın yanıtını almadan önce bir saatlik düşünme süresi teklif eder. Şeytan gitmek üzereyken Beethoven saatin kolların normalden daha hızlı dönmeye başladığını fark eder. Bunu Mefisto’ya sorunca, şeytan, maestronun bunu son bir iyilik olarak kabul etmesini söyler çünkü Beethoven’ın gideceği yerde saatin kolları hiç dönmeyecektir.
Periler temkinli biçimle odanın köşelerinden çıkmaya başlarken Beethoven verdiği kararın ıstırabını çekmektedir.
6. What Is Eternal
Sonsuz Nedir
[Beethoven]
Ben ki gecenin içinde
Cehennem hisleriyle
Karanlığa bakıyorum ve
Düşünüyorum, sonsuz nedir?
İnsan mı yoksa an mı
Eylem mi yoksa sebep mi
Bu düşünceler kafamda
Sözüme ihanet mi etsem acaba?
Gördüğüm rüyalar
Ve kurduğum hayaller
Gecenin bir yarısı
Aklımda dolaşmakta
Yaptığım ve sonradan
Pişman olduğum tüm şeyler
Hayatımın seçtiği
Ve reddettiğim ahlaksızlıklar
Ve düşünüyorum yaptıklarımı
Veya yeni düşünmeye başlayacağım
Nasıl bir adam olduğumu
Ve eskiden olduğum adamı
Şimdi bir valsin içindeyim
Ebedi dansçı eşliğinde
Ölüm bana kur yapıyor
Ama diyorum ki
Doğru yanıt ölüm değil
Yaşadığım her şey
Yaşanmalıydı
Acaba
Aniden
Karar verebilir miyim?
Tek bir fikrim bile
Kalmayacak yeryüzünde
Hayatımın anlamı
Son bulacak
Doğumumla birlikte
Keşke görebilseydim
Benden önce oraya gitmiş
ve bir anlık zafer karşılığında
Ruhunu satmış birini
Kefaret mi merhamet mi
Periler tartışırken
Tartının hükmünü
Ağırlıklar belirlerken
Ben ne yapmışım ki
Böyle bir günah olabilir mi
Dönüştüğüm bu adamda
Eskiden olduğum bu adamda
Şimdi tanrıya yalvarıyorum
Çukurun en dibinden
Dua ediyorum ki bağışlayın
Unuttum tüm günahlarımı
Bugün
Kim düşünürdü ki
Kaderimi belirleyeceğini
Yürüdüğüm yoldaki
Bu kıvrımın
Şimdi her hayal ve rüya
Tamamen paramparça
Bir işe tüm hayatını vermek
Ve hiçbir şeyin
Hatırlanmayacağını bilmek
Ne işe yarar
Arkasında bir şey bırakmamış bir hayat?
Zamanda yankılanacak
Ne bir fikir ne de bir hayal
Yıllar ve saatler
Saniyeler ve dakikalar
Ve hayatımın onlara
Yerleştirdiği her şey
İhanete uğradı
İhanete uğradı
İhanete uğradı
Yaptığım şeyler
Gittiğim yerler
Hayallerimin bedeli
Günahlarımın ağırlığı
Ve hayatım boyunca
Yarattığım her şey
Kaybolabilir mi
Kaybolabilir mi
Kaybolabilir mi
Bu gecede?
İçinde kaldığı çıkmazın altında ezilen ve bir türlü karara varamayan Beethoven, geçmişte yaptığı ve kendisini bu lanete sürükleyen eylemlerini hatırlamaya çalışır. Hayatında ona kötü bir el dağıttığı için Kader’e kızar. Kendisine yöneltilen suçlamalar yüzünden geri adım atan Kader, hayatını onunla birlikte gözden geçirmeyi ve değiştirmek istediği her şeyi değiştirmeyi teklif eder.
Bu beklenmedik tekliften hoşnut olan Beethoven teklifi kabul eder. Kader nereden başlamak istediğini sorduğunda Beethoven değiştirmek istediği ilk şeyin çocukluğu olduğunu söyler. Kader onu zamanda geri götürür ve Beethoven kendisini küçük bir çocuk olarak piyanonun başında otururken bulur. İmparatorun saray etkinliğine davet edilmediği için az önce öğretmeni tarafından gaddarca tokatlanmıştır. Öğretmeni Mozart’a benzer yeni bir harika çocuk yaratmaya çalışmaktadır ama Mozart’ın aksine Beethoven, hantal ve uzun ince bir çocuktur. Şimdi piyanoda yalnız başına oturmakta olan çocuk, yatıştırıcı bulduğu bir melodiyi çalarak kendisini avutmaya çalışmaktadır. Beethoven, melodinin gelecekteki Altıncı Senfoni olduğunu fark eder ve çocuğun yanına oturarak nağmeyi tamamlar. Çocuk, bu nazik yetişkine bakıp gülümser ve biraz sohbet ettikten sonra yeniden buluşarak eseri tamamlayıp tamamlayamayacaklarını sorar. Beethoven çocuğa bir gün belki karşılaşabileceklerini söyler.
7. The Moment
An
[Beethoven]
Şu vaziyetler dünyasında
Sonsuza dek korkmaz çocuklar, asla
Ve belki ikimizin de hatırlayacağı bir günü
Büyüleyen şu anda
Sonra
Belki sonra
Yaşıyorsak hâlâ
Sonra
Belki sonra
Unutulmaz bu an
Her sözün bir zamanı
Her sebebin sözleri vardır
Ve duyulmamış bu notaların
Gün olur, zamanı gelir
Sonra
Belki sonra
Yaşıyorsak hâlâ
Sonra
Belki sonra
Unutulmaz bu an
Sonra
Belki sonra
Yaşıyorsak hâlâ
Sonra
Belki sonra
Unutulmaz bu an
Beethoven Kader’e döner ve der ki: “Bu çocukluğa ihtiyacım yok. Ben beş yaşındayken annemin ölmesi gerekmezdi. Ne alkolik bir babaya ihtiyacım vardı ne de bu sadist öğretmene. Çocukken bu kadar acı çekmeme ne lüzum vardı? Baksana şuna! Tüm bunları sil hayatımdan.
Kader, tüm dileklerini yerine getireceğini söyler ama bu dileğini gerçekleştirmeden önce Beethoven’ı uyarır: Çocukluk acıları silinirse besteci, Altıncı Senfoni’nin ilham kaynağını da kaybedecektir. Bu tercihle yüzleşen Beethoven, Altıncı Senfoni’yi kaybetmek istemediğini fark eder ve isteğinden vazgeçer.
Ardından Kader şöyle der: “Yaşadığın mutlu, büyülü anlar da vardır herhalde?”
Beethoven, “Birkaç tane vardı.” diye yanıtlar.
“Mesela Viyana’ya ilk geldiğin zaman gibi mi?”
“Mesela Viyana’ya ilk geldiğim zaman.”
Saniyeler sonra, Beethoven’ın genç bir adam olarak Viyana’yı ilk kez görüşüne heyecanla tanık olmaktadırlar.
8. Vienna
Viyana
[Genç Beethoven]
Daha bir çocukken
Onu rüyamda görmüştüm
Yakalanmış bir peri masalı
Hayatım boyunca yankılanan
Onu aradım ama
O hep görünmezdi bana
Ama şimdi bir anda
Gecenin içinde parlamakta
Ama dündü o yaşananlar
Ve tüm bunlar eskiden
O çok uzaktayken
Düşlerden bir siluetken
Ama başkaları fısıltıyla
Onda çok daha fazlası var dedi
Ve şimdi anlıyorum
Ne demek istediklerini
Hayaller değişir
Yıllar süzülür
Yanılsamalar kaybolur
Son duruşlar
Tanrının eli
Aklanma
Bulunur
Masal gibi günahlar
Grimm’den hayaller
Hepsi affedildi
Boş yere geçen hayatlar
Asla ıslah olmayanlar
Son selamlarını dururlar
Resimler ve sözcükler
Absürt görüntüler
Çıldırmış şairler
Hepsi gözümün önünde
Hayattaki tüm acizlikler
Kimse bilmese de
Lazarus ağlıyor
Baksana gözlerine
Umut yükseliverdi
Derinlik ve cephe
Tam karşımda şimdi
Kader ve Beethoven, bestecinin genç halinin en büyük idolü Mozart ile tanışmasını izler.
9. Mozart
[Enstrümental]
Kader daha sonra Beethoven’a ilk ve en büyük aşkı Theresa’yı hatırlatır. Birlikte genç çiftin ilk gecesine şahitlik ederler. Genç Beethoven’ın o güne dek yaşamış en büyük piyanist olduğu söylenmeye başlamıştır ve Theresa, Hapsburg İmparatorluğu’nda bir prensestir. Birbirlerine çok âşıktırlar.
10. The Dreams of Candlelight
Mum Işığı Hayalleri
[Theresa]
Bu gece sonsuza dek sürebilir mi
Her anı bir araya gelebilir mi
Mükemmel bir kendinden geçiş gibi
Böyle bir şey olabilir mi?
Başka kimse anlayamaz
Tanrıların planı olmalı bu
Ve tanrılar bize hafızayı
Böylesi bir gece için bahşetmiş olmalı
Ve yaşardık bu gecenin içinde
Mum ışığı hayallerinde
Bu dileğimi gerçekleştirsen
Ve bu geceyi benimle geçirsen
Bu an sonsuza dek sürebilir mi
Ve bu hayal tek çabamız olabilir mi
Yıldızlar bizi büyülese de
Zaman bize razı gelse
Yarının her anını
Bu akşamdan ödünç almalı
Yıldızlar bu dileğimizi gerçekleştirse
Ve bizi biraz idare etse
Ve yaşardık bu gecenin içinde
Mum ışığı hayallerinde
Bu dileğimi gerçekleştirsen
Ve bu geceyi benimle geçirsen
Beethoven Kader’e o anın hayatındaki en mutlu an olduğunu söyler. Kader, öyleyse neden bitmesi gerektiğini sorduğunda “Bitmesi gerekiyordu.” der.
Kader ısrar eder: “Neden?”
“hiçbir kadın hayatını sağır bir müzisyenle geçirmek istemez, hele böyle yüksek mevkide ve güzel biriyse.”
Kader onları Beethoven’ın 1801’deki oturma odasına götürür. Orada bestecinin piyanonun üstüne çökmüş halini görürler. Sağır olmaktadır ve artık geri dönüşünün olmadığını anlamıştır. Hayatının sona erdiğini düşünmektedir.
11. Requiem (The Fifth)
Ağıt (Beşinci Senfoni)
Voca me benedictum!
Sana meam animam!
Voca me benedictum!
Sana meam animam!
Beethoven, eğer Theresa kendisinin sağır olmakta olduğunu fark etseydi onu kesinlikle terk edeceğine inanmaktadır. O yüzden bu olmadan önce ilişkilerini bitirir ve onu bir daha görmeyi reddeder.
Kader Beethoven’ı şehirdeki evinin dışına götürür. Theresa pencereden onu izlemekte, piyanonun üstüne yığılmış olduğunu görmektedir. Kendisini neden hayatından çıkardığını anlayamaz. Çok yanlış giden bir şeyler olduğunu sezmektedir ama ne olduğunu bilmemektedir. Beethoven’ın söyleyeceği hiçbir şey ona olan aşkını etkilemeyecekir ama Beethoven buna inanmaz.
12. I’ll Keep Your Secrets
Sırlarını Saklarım
[Theresa]
Karanlığında kaybolmuşum
Seni görüyorum orada
Sen görüyorsun bakışlarının ardında
Ki başka kimsenin bilmemesi gerektiğine inanıyorsun
Nedir bu içine attığın şey
Işıktan sakladığın ve onurunla sarmaladığın
Hep bir gün ortaya çıkmasından korktuğun
Sırlarını saklarım
Senin için direnirim
Ve karanlık çökmeye başladığında
Orada, seni beklerim
Hayaller solmaya başladığında
Ve dostlar uzaklaşıp azaldığında
Bil ki o an, orada seninle olacağım
Nedir bu duyduğun sesler
Çok mu uzaktalar yoksa çok mu yakında
Nedir geçmişinden yankılanan bu şeyler
Kimdir geceleri gördüğün bu hayaletler
Hayatının gölgesinde
Yalnız senin yaydığın ışığın içinde yaşıyorlar
Sırlarını saklarım
Senin için direnirim
Ve karanlık çökmeye başladığında
Orada, seni beklerim
Hayaller solmaya başladığında
Ve dostlar uzaklaşıp azaldığında
Bil ki o an, orada seninle olacağım
Yanında olacağım
Devam etmek için hiçbir sebep kalmadığında
Ve gördüğün her rüya kaybolduğunda
Ve karanlık derin, sessiz ve simsiyah olduğunda
Ve yıldızların her biri yere düştüğünde
Bil ki o an yanında olacağım
Bil ki o an yanında olacağım
Beethoven Kader’e tüm mutsuzluğunun kaynağının sağırlık olduğunu anladığını söyler. “Bu hastalığı kaldır ki tüm hayatım düzelsin. Sağır olmasaydım hâlâ konser verebiliyor olurdum ve Theresa ile birlikte bir hayatımız olurdu.
Kader bunun mümkün olduğunu söyler ama Beethoven’ı yine bu değişikliğin sonuçlarına karşı uyarır. Sağırlığından önce kariyerinin beste yapmaktan ziyade canlı performanslar üzerinde yoğunlaştığını hatırlatır. Müziğin ilham perileri her daim ona bir şeyler söylemektedir ama o sadece sağır olduktan sonra onların seslerini duyar olmuştur. “Canlı performansların fevkaladeydi ama sadece bir an sürüyorlardı, bestelerinse sonsuza dek dünyada yankılanacak.”
Ardından Beethoven’a giderek sessizliğe gömülen kendisini gösterir ama bu arada İlham Perileri kulağına fısıldamaya devam etmektedir.
13. Dark
Karanlık
[İlham Perileri]
Bak karanlık gülümsüyor
Notaların hepsi ölüyor
Sessizlik, kalbindeki her düşünceyi
Tasfiye ediyor
Alınyazıları hâlâ yazılıyor
Notaların hepsi kanıyor
O orada köpürürken
Karanlıkta tek başına
Karanlıkta
Tek başına…
Ama gecenin bir yarısı
Karanlık nefes alır
O isterse eğer
Gözlerinin önünde
Müzik ölmekte
Ama beni hep duyacak
Tek başına oturuyor
Kartlar gösteriliyor
O karanlığı kucaklarken
Onun duyacağı
Tek ses
Yüreğinde
Birileri hafifçe fısıldıyor bana
Kimsenin göremediği şeylerin gölgeleri
Orada olmalarını istersen, senin için gelirler
İstersen eğer
İstersen…
Ama gecenin bir yarısı
Karanlık nefes alır
O isterse eğer
Gözlerinin önünde
Müzik ölmekte
Ama beni hep duyacak
Tek başına oturuyor
Kartlar gösteriliyor
O karanlığı kucaklarken
Onun duyacağı
Tek ses
Yüreğinde
14. Für Elise
[Enstrümental]
Beethoven neleri kaybedeceğini anlayınca yine vazgeçer. Ardından Kader onu yakınlardaki bir tavernanın yanından geçen yola götürür. Yıllar geçmiştir ve Beethoven ile Theresa bir hayli yaşlanmıştır. İkisi de hiç evlenmemiştir. Şans eseri Theresa Beethoven’ı gece geç bir saatte bardan çıkarken görür ama varlığını belli etmez. Onu uzaktan izlerken neler yaşanmış olabileceğini düşünmeye başlar.
15. After The Fall
Düşüşten Sonra
[Theresa]
Zaman
Yalnız zaman
Asla uzaklaştıramaz beni senden
Ve neden
Denesin ki zaten?
Zamanın umurunda mı bizim yaptıklarımız?
Bir yıldızda oturur durur
Ve aşağılara bakar
Anlarını etrafa saçar
Ve o yıldızdan bir dilek dileyebilseydim
Ne hayal ettiğini öğrenirdim
Ve sonra tanrıdan onu gerçekleştirmesini isterdim
Söylemek istedim
Bunu
Şu karanlık çökmeden önce
Geceleri bunun için
Dua ediyorum
Ve sonra tanrı beni duymuş mudur diye düşünüyorum
Zira sahip olduğum şanslar çoktan mazide kaldılar
Ve o yıldızdan dilek dilenmiyor artık
Çünkü bu gece çok uzaklarda görünüyor
Denedim
Denedim ben de
Umurumda değilmiş gibi davranmayı
Ama sonra
Uyku vakti geldiğinde
Her rüyamda sen vardın karşımda
İstemem ki geçmişim hayatım olsun
Ve istemem gecenin içinde yaşamayı
Ama istemem gölgenin kaybolmasını da
O yüzden uyuyorum ve rüya görüyorum
Ama ne gördüğümü anlamıyorum
Söylemek istedim
Bunu
Şu karanlık çökmeden önce
Geceleri bunun için
Dua ediyorum
Ve sonra tanrı beni duymuş mudur diye düşünüyorum
Zira sahip olduğum şanslar çoktan mazide kaldılar
Ve o yıldızdan dilek dilenmiyor artık
Çünkü bu gece çok uzaklarda görünüyor
Hayatını bin farklı şekilde yaşayabilirsin
Ama son bir günün kaldığında
Ve pişman olduklarının ayırdına vardığında
Geri alamayacaklarının ama unutamayacaklarının da
keşke hayatımda geriye gidebilsem
Ve bu gece orada seni bulabilsem
Ve sonsuzluk uzaklaşıp gitse
Beethoven, Theresa’nın, sağırlığını asla sorun etmeyeceği fark eder ve ömrünü nasıl geçirebileceğini düşününce yıkılır. Kader, onun pişmanlıktan kaynaklanan bu acısını dindirmek için ona geleceğinden kesitleri, onun müziğinden ilham alan ve müziğini geliştiren sayısız müzisyeni gösterir. Ardından son bir görüntüyü izlemesine izin verir: Bu görüntüde, geçmişin ona ilham veren müzisyenleri ile geleceğin ondan ilham alan müzisyenleri, onunla birlikte doğaçlama çalmaktadır.
16. A Last Illusion
Son Bir Görüntü
[Hayaletler]
Priusquam praesens
Damnatus salvens:
Hic homo nesciens.
Quae futura est?
Est plane vanum?
Magnificandum?
Error aut sanum?
O fortuna est!
Qua?
Geçmiş ve şimdiki zaman
Kayıplar ve kefaret
Bir adamın niyetleri
Henüz olmamış her şey
Son bir görüntü
Zamanın beraatı
Gerçekler ve karmaşa
Ecel ve kader bir arada
Kader, onun müziği içlerine işleyecek, onun müziğiyle teselli bulan, onun müziğiyle hayatı değişen sayısız insandan bazılarını görmesine izin verir. Kocasını kaybeden ve Pastoral Senfoni’yi dinleyerek huzur bulan bir kadın, Neşeye Övgü’yü dinlerken özrünü unutan sakat bir çocuk…
Hayatında çıktığı bu son dakika yolculuğundan sonra Beethoven, hayatının en acılı anlarını silmenin, en başarılı çalışmalarına ilham veren şeyleri de sileceğini artık anlamıştır. Tek bir şeyi değiştirirse her şeyi değiştirmiş olacaktır.
17. This Is Who You Are
Sen Busun
[Beethoven]
Bazen
Yavaşça
Zamanla gelir ifşa
Beklerken
Umutla
Birilerinin inanması için
Gizlediğimiz ya da ölüme terk ettiğimiz hayaletler
Artık canlanmışlar ve yakında gelecekler
Neler olduğunu anlatmak için
Neler olduğunu anlatmak için
Neler olduğunu anlatmak için
Bana
Ve kim derdi ki
Burada beklerken bulacağım kişi
Sen olacaksın
Kaybolmuştum bu gecede
Sen gelene kadar
Ve hep kördüm hiçbir şeyi göremeyecek kadar
Ve kim derdi ki
Bunca zaman sonra
Kurtaracağın kişinin ben olacağımı
Artık açığa çıkan
Kurtulan hayaletler
Neler olması gerektiğini söylüyorlar
Hiç istemedim hayatımı teslim etmeyi
Kimileri bir anlamı olacağını düşünse bile
Bu gecenin içinde dolaşırken
Bir hayatın parçalarını bulurken
Emin değildim hayatın anlamını keşfedeceğimden
Hayatındaki yabancılar
Hiç tanışmayacağını sandığın
Seni kurtaran el
Sokakta yere serilmişken
Seni parçalayan el
Birinin paylaştığı hayal
Her şeyin kaybedildiğini düşünürken
Yanında olmayan arkadaş
Tüm belleğinden kaçsan da
Fazla uzaklaşamazsın
Çünkü sonunda bulacaklar
Çünkü sen busun
Bir notayı değiştirirsen
Ya da tek bir porteyi
Hiçbir şey aynı olmaz
Tek bir kaybı değiştirirsen
Ya da tek bir kesiği
Her şey baştan düzenlenir
Her eylem
Zalimce de olsa nazikçe de
Belleğimizde kaybolmuş olan
Zaman içinde, bakarsan
Bulacaksın
Bulacaksın
Bulacaksın
Bulacaksın içimde
18. Beethoven
[Enstrümantal]
Yeniden 1827 Viyana’sına dönen Beethoven, Kader’e, geçmişindeki hiçbir şeyi değiştirmeyeceğini ve müziğini kaybetme riskini almayacağını söyler. Müzik onun ta kendisi, var olma sebebidir. Üstelik müziğinin onca hayat üzerinde yarattığı etkiyi gördükten sonra müziğini asla Mefisto’ya veremeyeceğini de anlamıştır. Yine de ruhunu kaybetmek istemez. Bu ikilem içinde düşünüp durmaktadır.
19. Mephistopheles’ Return
Mefisto’nun Dönüşü
[Beethoven]
Her hayatta
Derler ki
Elbet gelir ölüme kavuşmanın vakti
İkinci bir şansın yok, kabul et
Son bir dans için ölüme eşlik et
Sonsuzluğun katında
Son anlar kanayana dek
Ve karanlıkta onun elini tutmak
Evlilik vaktinin geldiğini kabullenmek için
Bilmiyorum ne düşündüğümü
Çünkü tek gördüğüm
Onun sırıtan yüzü
Mefisto
Bir yanıt bulmalıyım
Çünkü olamaz böyle bir şey
Mefisto’nun sözlerinde…
[Kader’e doğru konuşur]
Söylesene, ne düşünüyorsun
Söyle, ne biliyorsun
Sence gerçekten
Sonsuz bir sonra var mı?
Sence korkuyor muyum?
Söylesene, belli ediyor muyum?
Bu sağırlığın ortasında
Onun fısıltısını hep duyuyorum
[Hayaletlere doğru konuşur]
Gün gelir, karar verilir
Hayatında nelerin gerçek olacağına
Hangi yaraların açık kalacağına
Ve neleri iyileştirmeye razı olduğuna
Ama bu gece bir kumar oynasam mı
Beni ben yapan her şeyle?
Ve hayatımı silsem mi
Yoksa burada kalıp lanetlensem mi?
[Sille’ye doğru konuşur]
Söylesene, ne düşünüyorsun
Söyle, ne biliyorsun
Sence gerçekten
Sonsuz bir sonra var mı?
Sence korkuyor muyum?
Söylesene, belli ediyor muyum?
Bu sağırlığın ortasında
Onun kahkahasını hep duyuyorum
Bilmem ne düşünüyorum
Zira tek gördüğüm
Sırıtan suratı onun
Mefisto’nun
Bir cevap bulmalıyım
Çünkü biliyorum ki cevap
Mefisto’nun sözlerinde değil
[I]
Gerek yok önümdeki bu yola
Gerek yok unutulmuş şöhretlere
Gerek yok bu şiddet tehditlerine
Gerek yok ebedi sessizliğe
Gerek yok bu gece yarısı görüntülerine
Gerek yok karar vermeye
Gerek yok kararsız kalmaya
Gerek yok bu son perdeye
[II]
Orada bir yerlerde
Hâlâ beni gözlüyor
Ben labirentlerinde dolaşırken
Ölüm ve yaşam burada
Doğrular ve yalanlar
Her düşünce gizlenmiş iyice
[III]
Artık
Çok geç
Bu yola girmek için
Hayatımı böyle kaybetmek istemiyorum
Medusa rüya görüyor
Ölüler hâlâ haykırıyor
Hayatıma ihanet edilmesin istiyorum
[IV]
Şimdi tüm bunlar tam karşımda
Ya sonsuz ölüm ya da ebedi şöhret
Yanan köprülerin ışığına
Hayaletlerin geri döndüğü bu gecede
Artık çok geç
Bu yola girmek için
Hayatıma ihanet edilmesin istiyorum
[Sille’ye doğru konuşur]
Söylesene, ne düşünüyorsun
Söyle, ne biliyorsun
Sence gerçekten
Sonsuz bir sonra var mı?
Sence korkuyor muyum?
Söylesene, belli ediyor muyum?
Bu sağırlığın ortasında
Onun kahkahasını hep duyuyorum
Bilmem ne düşünüyorum
Zira tek gördüğüm
Sırıtan suratı onun
Mefisto’nun
Bir cevap bulmalıyım
Çünkü biliyorum ki cevap
Mefisto’nun sözlerinde değil
Sabrın bedeli
Hiç vaktim yokken
Duraksamaya
Tüm bu buruk şöhret için
Mefisto geri dönüp de teklifinin reddedildiğini öğrenince hemen yeni bir teklif öne sürer. Beethoven ona sadece henüz yayımlanmamış Onuncu Senfoniyi’yi verirse ruhunu geri alabilecektir. Mefisto, henüz hiç kimse duymadığı için, Onuncu Senfoni’nin eksikliğinin hissedilmeyeceğini söyler. Beethoven yine can çekişir. Mozart’ın hayaleti belirir ve Beethoven’a bunun şimdiye dek yaratılmış en muhteşem müzik eseri olduğunu, Onuncu Senfoni’nin Tanrı’nın sesi olduğunu ve yok edilmesine izin veremeyeceğini söyler. Mozart’ın hayaleti karanlığa karışırken, Beethoven yine müziğini yok edemeyeceğine karar verir.
Onuncu Senfoni’yle gözü dönmüş olan Mefisto son bir çabayla parmağını pencereye doğru uzatır ve uyuyan bir çocuğu işaret eder. Yaşlı adama, bu çocuğun hayatının kendi ellerinde olduğunu, kısa hayatı boyunca ne korkunç acılar çekeceğini ayrıntılarıyla anlatır.
20. Misery
Istırap
[Mefisto]
Bir çocuk var bak, suyolunda uyuyor
Gözlerini kapatmazsan görmesi çok kolay
Senin çocuğun değil
Hep başkalarının çocukları
İşte o terk ettiklerin
Hep bana kalıyorlar
Biliyorum ki bir bıçak gibi saplanacağım ona
Günden güne kıvranacak benimle geçen kısacık hayatı boyunca
Dinle bak, nasıl da planladım her şeyi
Dinle, anlatayım sana neler olacağını
Acıyı hissedecek, ama anlamayacak
Her şeyi kader sanacak
Ama biz biliyoruz ki o, ben’im
Ve biliyorum ki bir bıçak gibi saplanacağım ona
Günden güne kıvranacak benimle geçen kısacık hayatı boyunca
Benimle
Şimdi söyle bakalım
İyice anladın mı
Her kesiği, her yarayı ve her çocukluk gözyaşını büyüteceğimi?
Yaralarını deşeceğim
Bir elini sakat bırakacağım
Kendi yaptığım her bereye parmak basacağım
Şimdi söyle bakalım
Anladın mı?
Anladın
Anladın mı?
Anladın
Ve biliyorum ki bir bıçak gibi saplanacağım ona
Günden güne kıvranacak benimle geçen kısacık hayatı boyunca
Benimle
Beethoven son müzik eserini ona verirse, Mefisto çocuk üzerindeki tüm iddialarından vazgeçecek, kendisini ve tüm kötücül astlarını çocuğun hayatından sonsuza dek katiyen çıkaracaktır.
Beethoven, kesin ve son bir “hayır” demek için derhal sırtını döner, ama söz ağzından çıkmadan kendini pencereden bakarken bulur. Kendisini, çocuğun onun için bir anlam ifade etmediğine inandırmaya çalışır, özellikle de Onuncu Senfoni ile kıyaslanırsa. Ama küçücük kız, onu reddeden her sözcükle birlikte Beethoven’ın ruhuna işlemektedir.
21. Who Is This Child
Kim Bu Çocuk?
[Beethoven]
Kim bu çocuk?
Hiç görmedim ki daha önce
Kim bu çocuk?
Hiç görmedim bugüne dek
Kim cüret eder
Kapımın eşiğinde uyuyakalmaya?
Biraz bekleyiversek
Kesin gider bence
Belli ki bu işe karışmak
Akıllıca olmaz
Son sözlerimi söylerken
Çocukla işim olmaz
Öğrendim ki püf noktası
Gözlerine hiç bakmamak
Ama asıl soru
Bu çocuğu anlamı…
Nedir ki o hayat?
Başka hayatlar da olacak
Yakında doğacak
Şüphesiz ki kimisi hayatta kalacak
O sadece bunlardan biri
Ve daha çok var onun gibi
Hepsi ötekinin bir benzeri
Kim bu çocuk?
Ne anlamı var benim için?
Gözlerimi kapatınca
Hâlâ onun yüzünü görüyorum
O sadece bunlardan biri
Onun gibileri her yerde
Görmüyor musun, neden umurumda olsun?
Bir dakika ver bana
Zihnimi temizlemem gerek
Nazik olmanın da
Bir sınırı vardır Şeytan Efendi
Hayatta mümkün olmaz
Her çocuğu kurtarmak
Pişmanlıkla mı bakmak gerek
Her mezarlığa?
Garantisi yok ki
Önceden uyarılmanın
Ben sorumlu değilim
Bu çocuğun doğumundan
Ben sorumlu değilim
Hiçbir şekilde
Hayatın tokadını yiyen her çocuktan
Nedir ki o hayat?
Başka hayatlar da olacak
Yakında doğacak
Şüphesiz ki kimisi hayatta kalacak
O sadece bunlardan biri
Ve daha çok var onun gibi
Şu tek hayatın önemi olabilir mi?
Kim bu çocuk?
Ne anlamı var benim için?
Gözlerimi kapatınca
Hâlâ onun yüzünü görüyorum
O sadece bunlardan biri
Onun gibileri her yerde
Görmüyor musun, neden umurumda olsun?
Görüyor musun, gecenin içinde
Hissediyor musun, orada bir yerde
Bir hayatkuşağı
Gökyüzünde asılı duruyor
Gözlerimi kapatmaya çalışsam da
Ve bilmiyormuş gibi yapsam da
Yüreğim
Bırakıp gidemiyor
Başka bir yolu olmalı
Beni bu delilikten kurtarmalı
Beni böyle yok olmaktan kurtarmalı
Görüyor musun, gecenin içinde
Hissediyor musun, orada bir yerde
Bir hayatkuşağı
Gökyüzünde asılı duruyor
Gözlerimi kapatmaya çalışsam da
Ve bilmiyormuş gibi yapsam da
Yüreğim
Bırakıp gidemiyor
Tüm çabalarına rağmen Beethoven’ın gönlü çocuğu bu şeytani varlığa teslim etmeye razı olmaz. Piyano sandalyesine çöken Beethoven, anlaşmayı kabul ettiğini söyler. Hem ruhunu hem Onuncu Senfoni’sini kaybettiği gerçeği Beethoven’ın içine işledikçe artık paramparça bir adam olduğunu anlar.
Mefisto notaları almış, keyif içinde dans ederken yanından geçip Ludwig’in kulağına bir şeyler fısıltayan Sille’yi hiç fark etmez: “Mefisto’nun sözünü tutacağını nereden biliyorsun?” Mefisto ayağa kalkar soruyu yüksek sesle tekrarlar. Notaları incelemekte olan Mefisto başını bile kaldırmadan Beethoven’a sözleşmeyi kendi kelimeleriyle, Kitab-ı Mukaddes’ten koparılacak bir sayfanın arkasına yazabileceğini söyler. Sille başıyla onay verir çünkü gölgeler bile böyle kutsal bir kâğıda yazılan söyleşmenin şeytanın kendisi tarafından bile bozulamayacağını bilmektedir.
Tamamen tükenmiş durumda olan Beethoven bunu kabul eder ama sevgili Onuncu Senfonisi’ni yok edecek cümleleri yazmayı başaramaz. Onun içinde kaldığı ikilemi fark eden Kader, sözleşmeyi onun için yazmayı teklif eder. Beethoven kâğıdı Kader’e uzatır ve Beethoven seyrededururken Kader şunları yazar:
26 Mart 1827 gecesi aşağıda imzası bulunan şahıslar arasında yapılan anlaşma gereğince, Bonn şehrinden Johann ve Maria van Beethoven’ın ilk oğlu Ludwig van Beethoven tarafından bestelenen Onuncu Senfoni müziği, bundan böyle Karanlığın Efendisi ve Tanrı’nın gözünden ilk düşen Mefisto’nun malı olacaktır. Mefisto, bu müziğe dair her türlü izi sonsuza dek insanlığın belleğinden silme niyetinde olduğunu açıkça belirtmiştir. Belirtilen müziğin yok edilmesi karşılığında Mefisto ve tüm asları, bu odadaki pencerenin tam karşısındaki suyolunda uyumakta olan çocuğun hayatından çekilmeyi kabul eder. Çocuk üzerindeki bu etkinin kaldırılması, söyleşmenin imzalandığı andan itibaren geçerli olacak ve sonsuza dek sürecektir.
_____________________ Ludwig van Beethoven _____________________ Mefisto
Mefisto kâğıdı okur, imzalar ve Beethoven’ın önüne iter. Besteci, belgeyi hiç okumadan imzalar. Mefisto hemen piyanonun üstüne uzanıp Onuncu Senfoni’nin tek nüshasını alıp ve yanan bir mumun üstüne tutar. Kâğıtlar bir alev duvarı içinde kaybolur ama alevler sönünce şeytan, nüshanın hâlâ var olmakla kalmadığını, sözleşmenin de imzalanmadığını görerek dumur olur. Notaları bir kez daha mumun üstüne bırakır ama kâğıtlar hiç hasar almadan alevlerden kurtulur.
Aldatıldığını hisseden Mefisto bağıra çağıra bir açıklama ister ama olaylar karşısında Beethoven’ın da şeytan kadar şaşkın olduğu görülmektedir. Mefisto yeniden nüshaya bakarken karanlıkla Sille’nin kıkırdadığını duyar.
Cücenin niye güldüğünü sorunca Sille neşesini zar zor saklayarak bestecinin anne babasının, ondan önce bir çocuk daha doğurduğunu anlatır. Onun adını da Ludwig van Beethoven koymuşlardır ama çocuk bir yaşını doldurmadan ölmüştür. Ardından, ikinci çocuklarına da Ludwig adını verirler. Sille sözlerine devam eder: “İşte karşındaki adam o Ludwig van Beethoven, yani Johann ve Maria van Beethoven’ın ikinci oğlu. Sen Johann ve Maria van Beethoven’ın ilk oğlu Ludwig van Beethoven’ın Onuncu Senfonisi’ni satın aldın, tabii öyle bir şey yazdıysa.” Mefisto Kader’i süzerken Kader de ona sahte bir gülümsemeyle karşılık verir. Müziği Beethoven’a fırlatan Mefisto hüsran içinde bir çığlık atarak bir duman ve alev patlamasının içinde kaybolur.
Beethoven, Mefisto’nun ani gidişi karşısında şaşırır ve ruhunu almak için geri gelip gelmeyeceğini sorar. Kader, zaten Beethoven’ın ruhunun hiçbir zaman Mefisto’ya ait olmadığını ve cehenneme gitmeyeceğini söyler.
“Ama Mefisto demişti ki…”
“Şeytan değil mi?” der Kader, “Yalan söylemek onun işi.”
Ama insanlara kaba ve zalimce davrandığım zamanlar olmuştu.” diye kekeler Beethoven.
“Doğru, sağırlığının yarattığı hüsran yüzünden bazı kimselere haksızlık ettiğin olduğu ama sonra hep pişman oldun ve özür diledin. Yol açtığın zararları affettirmek için çoğu zaman büyük çabalar harcadın. İnan bana Ludwig, iyi bir hayat sürdün.”
Bu sözleri duyan Beethoven’ın bedenine ve ruhuna sıcak bir huzur hissi yayılır.
Kader’e şimdi ne olacağını sorunca, Kader artık dinlenmesini gerektiğini, bu gece rüyasında cennetin kapılarını göreceğini söyler. Bu sözler ruhuna işler ve Beethoven piyanosunun yanındaki kanepeye uzanır, yeni bir rüya görmeye başlar.
22. A Final Dream
Son Bir Rüya
[Kader]
Eğ başını
Ve omzumda uykuya dal
Eğ başını
Ve yeni bir rüyaya dal
Ve bu gece için
O an sona eriyor
Sen, yıldızların oturduğu
Ve meleklerin hep görüldüğü
Bir ninnide sürüklenirken
Eğ şimdi başını
Yıldızlar fısıldadı
Dinle bak, ne diyorlar
Ve bil ki
Ay senin rehberindir
Ve yıldızların öpücükleriyle
Usulca geçip giderken Ay
Bir bebeğin nefes alıp verişi gibi
Huzurla, masallar ırmağında
Ve yeni bir rüyaya dal
Beethoven’ın ruhunun dünyayı terk etmesiyle birlikte fırtına dinmeye başlar, hayaletler ve gölgeler birer birer ortadan kaybolurken odaya sessizlik çöker. Bir pencerede Sille aniden yeniden belirene kadar her şey hareketsizdir. Odayı gözleriyle süzerken suratına hınzırca bir ifade yayılır. Piyanoya doğru koşar, Onuncu Senfoni’nin tek nüshasını alıp bir kitaplığın üstüne tırmanır ve onu dikkatle kitaplığın arkasına atar. Onuncu Senfoni burada gizlice yatarken dünya onun varlığından tamamen habersiz bir şekilde yaşayacaktır. Ta ki gelecekte bir gün keşfedilene ve müzik yeniden hayat bulana dek…
Çeviri: Selim Şumlu / 9.11.2014
Harika olmuş elinize sağlık